CHP'li Güven: 24 Kasım buruk ve sönük!

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkan Asuman Ali Güven, 24 Kasım Öğretmenler günü sebebiyle bir mesaj yayınladı.

Güven mesajında öğretmenlerin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekerken, 15 Temmuz sonrası yaşanan büyük erozyon yaşandığını vurguladı.

24 KASIM BURUK VE SÖNÜK
CHP İl Başkanı Asuman Ali Güven mesajında şunları dile getirdi:

Bugün 24 Kasım. Öğretmenlerimizin bayramı, şenliği, düğünü olması gereken gün. Maalesef her konuda olduğu gibi AKP, Milli Eğitimdeki yanlış ve yandaş uygulamaların, 15 Temmuz sonrası başlatılan ve masum insanları da hedef alan cadı avının sonrasında, ne kutlanacak bir gün, nede  düğün bayram coşkusu yaşanacak bir sebep bırakmıştır.

14 yıllık AKP iktidarı, piyasacı ve özelleştirmeyi temel alan eğitim politikaları ile eğitimi ve eğitim sistemini içinden çıkılması güç bir duruma sürüklemişken, yaşanan 15 Temmuz sonrası yargısızca ve hukuk ilkelerinden uzak bir biçimde yapılan gözaltılar ve ihraçlarla, suçlu suçsuz ayrımı yapılmaksızın öğretmenlerimize vurulan darbeler sonrası maalesef bu 24 Kasım daha da buruk, daha da sönük kutlanacaktır. 

AKP bu süreci,bir taraftan, daha önce yaptığı hataları tekrarlayarak yoğun siyasi kadrolaşma çabalarıyla yürütürken, diğer yandan da demokratik, laik cumhuriyet değerlerine sahip çıkan talepleri göz ardı etmeye devam etmektedir.

ÖĞRETMENLER CADI AVININ KURBANI OLDU
15 temmuz sonrası darbecilerle mücadelenin bir cadı avına dönüşmesinin en büyük kurbanları görevden uzaklaştırılan, öğretmenlik lisansı iptal edilen, eğitim verdikleri okullar kapatılan öğretmenlerimiz olmuştur. Suçlu suçsuz ayrımı yapılmaksızın, zaten yetersiz ve karma karışık olan eğitim sistemimizi iyice çıkmaza sokmuş olan bu yargısız infazların sonucunu yıllar sonra bugün hissettiğimizden çok daha fazla hissedeceğimiz kesindir. Gerekli eğitimi alamayan çocuklarımız ve gençlerimiz, günü kurtarmaya yönelik geçici çözümlerle oyalanmakta ve onların geleceklerine de bir anlamda ipotek koyulmaktadır.

Bugün öğretmenlerimizin kimi ücretli, kimi sözleşmeli, kimi de kadrolu olarak görev yapmaktadır. Böylesine bir garabet devam ederken on binlerce öğretmen de atanamamaktan yakınmaktadır. Bir yanda eğitim ve öğretim gereksinimi duyan on binlerce öğrencimiz, gencimiz varken bir yanda da atanmayı bekleyen ama sesini duyurmakta zorluk çeken öğretmenlerimizin olması, AKP iktidarının beceriksizliğinin en güzel örneklerinden birisidir.

Hayatta ki en değerli varlıklarımızı çocuklarımızı emanet ettiğimiz öğretmenlerimizi yine bu iktidar akıl almaz uygulamalarıyla görevlendirerek kendi çocuklarından, eşlerinden ve yuvalarından ayrı bırakmış, yalnızlığa mahkum etmiştir. Sırf bu yüzden öğretmenlik yapamayan binlerce genç öğretmenimiz vardır. Yine sendikalı diye, muhalif diye, demokrasi için, liyakat için ses çıkarıyor diye görevden uzaklaştırılan öğretmenlerimiz bu 24 Kasım'da ülkeyi yönetenlerin yüz karası uygulamasıdır.

Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün her fırsatta, kutsallığına, önemine ve ayrıcalıklı bir meslek olduğuna dikkat çektiği Öğretmenlik, maalesef bugünkü iktidar sahipleri tarafından değersizleştirilmeye, torpilin döndüğü ve sadece geçinmek için yapılacak sıradan bir işmiş gibi gösterilmeye çalışılmaktadır.

CHP OLARAK ÖĞRETMENLERİMİZİN YANINDAYIZ
İktidarın Öğretmenlik mesleğini tüm değersizleştirme girişimlerine,  bir zamanlar koşa koşa açılışlarına gittikleri okulları kapatarak işsiz bırakma girişimlerine karşı CHP olarak, Öğretmenlerimizin yanında durmaya, onların haklı mücadelelerinde destekçileri olmaya devam ediyoruz. Bu bağlamda İzmir'de kapatılan iki üniversitenin açılması için verdiğimiz mücadele, belediyelerimizin ücretsiz eğitim verdikleri dershanelerin kapatılmasını engellediğimiz girişimlerimiz herkesçe malumdur.

Bizler, Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün  söylediği gibi " Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır" sözünün uygulayıcısı ve takipçisi olmaya devam edeceğiz.

Sevgili Öğretmenlerimiz, Ülkemizde cumhuriyet değerlerinden, laiklikten, demokrasiden uzaklaşmakta sakınca görmeyen bir iktidara varken bile; Biliyoruz ki, "Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır".