CHP'li Çam'dan Konak turu: Halk ekmeğinin derdinde

Esnaf ve kahvede oturan yurttaşlarla yaptığı konuşmalarda hiç değişmeyen gündemin ekonomi olduğunu belirten Çam, emeklilerin beklentilerini ve genç işsizlerin sorunlarını dinledi. Bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanlığı bütçesine karşı çıkan ve Sarayın lüks harcamalarını dile getiren Çam, bu rakamları yurttaşa bir kez daha anlattı. Emeklilere verilen seyyanen zamla ağızlara bir parmak bal çalındığını belirten Çam, “Emeklilerimiz açlık sınırında yaşıyor. Seyyanen zam ile verilen aylık 100 liralık artış başka yerlere yapılan zamlarla mislisiyle çıkartılıyor. Emeklilerimiz aç kalmamak için çalışıyor bu kez de maaşından sosyal güvenlik destek primi kesiliyor. Bununla ilgili AKP seçim vaadini hala yerine getirmiş değil. Sizlerin ne yaşadığını biliyorum. Her fırsatta en gür şekilde işçimizin, emeklimizin, gençlerimizin sıkıntılarını dile getiriyorum ve getirmeye devam edeceğim. Sizlerin sarayın lüksünde gözünüz olmadığını, ekmeğinizin derdinde olduğunu biliyorum. Sarayı kaçak, yazlığı kaçak ama iki göz odası olmayan emeklimiz, gencimiz var” diye konuştu.

RANTÇI EKONOMİ MODELİ
Gençlerin kahvelerde zaman geçirmesinin ülkenin genç işsizlik sorunu göstergesi olduğunu ifade eden Çam, ülkede genç işsizlik rakamlarının yüzde 20’lere yaklaştığını hatırlatarak şunları söyledi: “Ekonomimiz o kadar iyi ki gençlerimiz evlerinde, kahvelerde oturuyor. AKP’nin göstermelik rakamlarla, rantçı yeni zenginleriyle yarattığı ekonomi süslü bir pasta gibi ama içi boş. İstihdam yaratacak, kentleri kalkındıracak, ekonomiyi geliştirecek hiçbir adım yok. Varsa yoksa rant uğruna devleştirilen bir inşaat sektörü. Bu kadar çürümüş, ranttan kokuşmuş, içi boş bir ekonomi modelini Türkiye Cumhuriyeti hiçbir döneminde yaşamadı. Bunların hepsini dile getiriyoruz, bakanlar cevap bile veremiyor. Sizlerle birlikte yine el ele hesap soracağımız günler gelecek bunu biliyorlar o yüzden yüzleri kızarıyor. Yolsuzluktan, hırsızlıktan, çalmaktan hiç geri durmadıkları için cevap veremiyorlar, ama elbet gün gelecek konuşacaklar.”