CHP'li Çam: AKP çiftçiyi de eve kapatıyor!

Ödemiş’te geçtiğimiz yıl tarlada 4 liraya satılan patatesin bu yıl 15 kuruşa kadar düşmesi ve işçi yevmiyelerinin yüksekliği nedeniyle tarlada kalan patatesin zararı ile boğuşan çiftçiyi ziyaret eden CHP’li Çam, “Son 12 yılın en kötü sezonunu yaşayan patates üreticimizin sorunu ne yağan yağmur, ne tüketim azlığı ne de verimsiz toprak. En büyük sorun AKP’nin yanlış tarım politikaları. Çiftçiyi, üreticiyi, köylüyü bitirmeye yönelik ne varsa adım adım gerçekleştiriyorlar. İktidarın tarım politikalarındaki yanlışlarına, dış politikada izlediği yanlışlar da ekleniyor ve bu ülkelere olan ihracat ağır darbeler alıyor. Bunu en son 2016’nın ilk dört aylık verilerine göre Rusya’ya yapılan ihracatta yaşanan yüzde 75’lik azalma ile gördük. Kız çocuklarını eğitim sistemindeki yanlışlar ile, kadınları sosyal politikalardaki yanlışlıklar ve söylemler ile eve kapatmaya çalışan AKP zihniyeti çiftçimizi de eve kapatma politikası güdüyor. Tüm dünyanın gıpta ile baktığı tarım ülkesi ülkemizde AKP, üretmeyen, söz sahibi olmayan, yoksul çiftçi yaratma peşinde” dedi.

“GELECEĞİMİZİN YOK EDİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ”

Tarım politikası olmayan ülkede çiftçinin de kendi kaderine terk edildiğini ifade eden Çam şunları açıkladı: “Süt üreticisinin de durumu aynı. Et fiyatlarının yüksek olması ve süt fiyatlarının düşüklüğü nedeniyle birçok üretici süt ineklerini mezbahaya gönderiyor. Geçen yıl 500 binin üzerinde süt ineği kesime gönderilirken, bu yıl da düşük süt fiyatları nedeniyle kesimler devam ediyor. Ödemiş’te sanayi sitesini de gezdik orada da sorun aynı; üretilen satılamıyor, kazanç yok! Saraylarda saltanatını pekiştirenler ve ona yalakalık edenler bunları bilmez, görse de görmezlikten gelir. Neden çünkü işine gelmiyor, onların hesabı başka. Sosyal demokraside önce halk vardır, Atamız ‘köylü milletin efendisidir’ demiştir. Ve biz biliyoruz ki kalkınmanın temeli tarımdan geçer. Yarın çok geç olmadan tarımsal planlamalar yapılmalı, genel ve yerel yönetimler çerçevesinde demokratik kooperatifçilik geliştirilmeli, ithalata ayrılan kaynaklar ülke içerisinde çeşitli desteklemelerle üreticilere aktarılmalı ve en önemlisi ihracat açısından yanlış dış politikadan hızla dönülmeli. Aksi takdirde tarımı olmayan bir Türkiye, ürettiğini satamayan küçük sanayici ile ekonominin belini doğrultmak mümkün değildir. Ülkenin tüm varlıklarını satan bir zihniyetin bu ülkenin geleceğini satmasına, yok etmesine hep birlikte izin vermeyeceğiz.”