EGEDESONSÖZ- CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, SonSöz TV'de katıldığı programdan Gazeteci Muhittin Akbel'in sorularını yanıtladı.

Programın gündeminde milletvekili aday adaylığı için istifasını açıklayan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'in yerine gelecek isim konusu, ön seçim tartışmaları ve sendikacı aday tartışmaları vardı.

DENİZ YÜCEL'İN BÜYÜK HATASINI GÖRMEDİM
'Yeni il başkanı için gönlünüzden geçen bir isim var mı?' sorusuna yanıt veren CHP'li Beko, '5 yıl vekillik dönemimde sayın Yücel ile uyumlu çalıştık. İlçelerde yıllardır il başkanı ve yönetimden arkadaşlarımızın hazırladığı programlara beraber katılmaya çalıştık. Güzel çalışmalar yaptık. Yücel, genç ve dinamik bir arkadaşımız. Zaman zaman eksikleri olmuştur, bizim de vardır. Ölüler hata yapmaz. Siz çalışıyorsanız zaman zaman hatalar da yaparsanız. Deniz'in büyük hatasını görmedim. Genel seçimlerde ve yerel seçimlerde başarısız olsaydık iki bölgede 7-7 vekil çıkarmaz, Büyükşehir ile önemli ilçeleri alamazdık. Bu başarıda başta il başkanı ve yönetimin katkıları var. Bana göre il başkanımız, ilçe başkanlarımız, milletvekillerimiz ortak güzel işler yaptı. Deniz Yücel bence vekilliği hak ediyor. Yolu açık olsun' dedi.

ÇANKAYA KÖŞKÜ'NE BAYRAĞI DİKMEMİZ GEREKİYOR
2023 Haziranı'nda yapılması planlanan seçim ile ilgili değerlendirme yapan Beko, 'önümüzdeki seçim, sıradan bir seçim olmayacak. 100 yılın en büyük seçimleri olacak. Bu 100 yılın en büyük seçiminin Türkiye'nin kırılma noktası olmaması için Deniz'den sonra gelecek olan arkadaşımızın örgütle, yönetimler, vekillerle, başta büyükşehir belediye başkanımız olmak üzere belediye başkanları ile uyumlu olmalı. Ağabeyli önemlidir ama en önemli şey şu; kısa, orta ve uzun vadeli biçimde acilen gelecek seçimlerle ilgili projeler oluşturulması gerekir. Bu seçimleri kaybedersek tek adam yönetimi devam edecek, yargı, yasama, yürütme saraya bağlı olacak. Demokrasi ,özgürlük, adalet, laiklik kalmayacak. Bu ülkeyi Atatürk'ün emanet ettiği gibi demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olmasını ve kalmasını istiyorsak seçimi almamız, Çankaya Köşkü'ne bayrağı dikmemiz gerekiyor. Çankaya Köşkü'ne bayrağı dikmeden önce herkes şapkasını önüne koysun. Demokrasi, barış, kardeşlik, özgürlük için yan yana çalışalım. Kimin muhtar, kimin vekil, kimin belediye başkanı olacağı umrumda değil. Tek adam yönetimine karşı toplumsal muhalefet ile laiklik, demokrasi, özgürlük isteyenlerle omuz omuza mücadele etmek gerektiği düşüncesindeyim. Tek adam sistemine karşı yan yana omuz omuza olmalıyız' şeklinde konuştu.

ÖN SEÇİM OLMAZSA ADAY OLMAM
Partide belirlenecek milletvekillerinin ön seçimle belirlenmesi konusunda ısrarının sürdürdüğünü söyleyen Bako, 'Bu sözü Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu'na da söyledim. Ön seçim olsaydı, partimiz tek başına iktidar olurdu. CHP eğer 5-6 ay önce önseçim yapmış olsaydı, bu benim kendi düşüncem, CHP tek başına iktidar olurdu. 6'lı masa var ve onlarla da iktidar olacağımız da inanıyorum. Parti içi demokrasinin ve ön seçimin olmadığı seçimde aday olmayacağımı söyledim. Sözümün arkasındayım. Son nefesime kadar partimin iktidar olması için de elimden geleni yapacağım. Şöyle bir görüş var ve dillendiriliyor. Delege listesi ile ön seçim olmaz. İlçe seçimlerine bakıyorsunuz, delege, ilçe başkanını seçiyor. Delege, il başkanını da seçiyor. Ankara'ya PM üyelerini, YDK üyelerini ve genel başkanı seçiyor. Milletvekiline gelince bu delege ile adaletli seçim olmaz deniyor. Buna inanmıyorum. Örgüte güvenmek lazım. Örgütten korkmamak lazım' dedi.

DAHA FAZLA SENDİKACI MECLİSTE OLMALI
Eğer milletvekili olmaması durumunda başta Memiş Sarı olmak üzere çeşitli sendikacıların isimlerinin vekillik için geçmesi ile ilgili olarak soruya yanıt veren Beko şunları söyledi:

'TBMM'de fazla sendikacı yok. Avrupa'da uluslar arası sendikalarla çalışmalarım oldu. Avrupa'da sendikalardan birden fazla arkadaşımıza birçok ülkede şans tanınıyor. TBMM'de daha fazla hak eden sendikacıların olması bana göre doğru olur. Benden önce Musa Çam, Süleyman Çelebi, Rıdvan Budak vardı. Bazen eleştiriliyoruz. 'Vekil oldular da ne oldu?' deniyor. 600'e yakın vekil içerisinde 1-2 sendikacı varlık gösteremez. Sendikalardan daha fazla arkadaşımız olmalı mecliste… Olmalı ki işçi sınıfının, emeğin temsil edilmesi açısından derinlik sağlansın. İşçinin sesi TBMM'de duyulsun. Mesele Memiş Sarı yada başka ismin vekil olması meselesi değil daha fazla sendikacının oraya girmesi gerekli. TBMM'de haftada bir gün 5 dakika söz hakkı alıyorsunuz. Bu az bir süre ancak 5-6 sendikacı olursa milyonlarca işçinin ekonomik, demokratik, sosyal haklarını dillendirme ve onları temsil etme şansı yükselecektir düşüncesindeyim'