Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - CHP Genel Merkezi Yerel Yönetimler Genel Başkan Yardımcılığı tarafından organize edilen Ege Bölgesi’ndeki tüm illerin meclis üyelerinin katıldığı “Belediye Meclis Üyeleri Eğitimi İzmir Bölge Toplantısı” gerçekleştirildi. Kültürpark İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcısı Ercan Karakaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İl Başkanı Ali Engin, ilçe belediye başkanları, parti yöneticileri, meclis üyeleri katıldı.
Toplantıda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, genel seçimler öncesinde önseçim yapılmasını istedi. Konuşmasında “önseçim delegesi” üzerinden yapılacak önseçimin İzmir’de faydalı olacağını anlatan Kocaoğlu, partililere önemli mesajlar verdi. Kocaoğlu, “Önümüzde bir genel seçim var. Erkene alınır, alınmaz belli değil. Seçim akşam biter. Sonuç neyse odur, ertesi gün siyaset yeniden başlar. Biz de bu mantıkla başlıyoruz. Seçim öncesi başlattığımız çalışmaları seçimden sonra da sürdürüyoruz. Her zaman sahada olmak zorundayız. Vatandaşlarımıza ‘seçim geldi yine geldiler’ dedirtmemek gerekiyor. Partimiz bir kurultay geçirdi. Yeni ekip belirlendi. CHP’nin geleneğinde ve genlerinde ön seçim isteği ve talebi var. Buna ben de dahilim. Ön seçim yapılmasından yanayız. Ön seçim yapıldığı zaman belediye başkan adayı, milletvekili, meclis üyesi adayı kendisini ilçesine, köyüne sunuyor. Oradan bir geri dönüş alıyor. Ön seçimde kazanamasa da küsmüyor, kazanıyor. Ön seçime girmiş birisi ‘şimdi kaçarsam olmaz’ diyor. Yapmazsanız ‘benim hakkımı o, bu yedi, Ankara’da, İstanbul’da bu genel başkan yardımcısı yedi’ diyor. Dolayısıyla parti kendi paçasından aşağı çekmiş oluyor. Ön seçimi nasıl yapalım? Üye ile yapılabilir. Ön seçim delegelerle de yapılabilir. Hangisi daha doğru sonuç verecekse yapılır. Hiç milletvekilimiz olmayan yerlerde ön seçimi üye ile yapmak doğru karardır. Manipülasyonu önler. İzmir’de 36 bin ön seçim delegesi var. Bu oran ikiye böldüğünüzde 17-18 bin kişi eder. Partiliyi tanıyan, insanın değerlendirilmesinden geçmesinin en doğru olduğuna inanıyorum. Partimize ve delegemize güveneceğiz. Buna karşılık ‘kongrede delegeyi şu yazdı, bu yazdı’ demek neticeyi de etkilemez. En doğru sonuç alınır. Ben İzmir özelinde ön seçim delegeleri ile birlikte milletvekillerinin ön seçimle belirlenmesini talep ediyorum. Tabi ki genel merkez kontenjan koyacaktır. İzmir’de eğer üye ile yapar, ön seçimle yapmazsanız farklı olur. Öyle mahallemiz var ki yüzde 80 oy alıyoruz. Ama üye sayımız çok az. Öyle mahalle var yüzde 50 oy alıyoruz ama üye sayısı fazla. Temsilde adaleti bulamıyoruz. Fakat delege olan 36 bin kişi bize oy verenleri temsil ediyor. Bütün seçmenin nabzını sandığa yansıtmış oluyoruz” diye konuştu.
MEZARA KADAR İLİŞİK KESİLMELİ
Başkan Kocaoğlu, yerel seçim sonuçlarını partinin aleyhine çalışanların etkilediğini söyledi. Kocaoğlu, “30 Mart’ta bir seçim geçirdik. Başarılı ya da başarısız çıktık. Tartışılır. Seçimden sonra altı ay geçti. Birçok ilçede CHP’den aday adayı olmuş partililerimiz var. Eski partililerimiz, başka partimize geçen minimum beş ilçemizi kaybetmemize neden olmuştur. İl başkanını, belediye başkanını beğenmeyebilirsiniz. Birbirinizi de sevmeyebilirsiniz. Bunun için parti içerisindeki demokratik yarışında partili birbirine küsmemelidir. Seçimden sonra kenetlenmelidir. Parti bunu yıllarca başardı. Bir kurum olan hele hele CHP’nin halka gittiğinde partisine ihanet ediyorsa, başka partiden aday oluyorsa vatandaşın CHP’den ilişkisi mezara kadar kesilmelidir. Yapanın yaptığı yanına kar kalırsa öbürü niye yapmasın. Kötü siyasetmiş gibi, kuralmış gibi önümüze konuluyor. Buna hem genel merkezin hem de il ve ilçelerin dikkat etmesi gerekiyor. Şimdi ‘ona, buna kızdım’ diyor. Kişilere kızabilirsin ama CHP’ye kızdıysan orada işin, yerin yok. Kişilere kızıp CHP’ye ihanet edemezsin. Bizim ülkemizde etki tepkiyi getiriyor. Mücadeleler çetin geçiyor. Bel altı propagandaları bizi yıpratıyor. Daha iyi yapacağım, benim projem var demek çok doğru. Ama bel altına vurmak, olmayan şeyleri icat etmeye çalışmak son derece yanlıştır. Yarından başka zaman yok. Çalışacağız. Yapıcı olacağız. Toplum özellikle İzmir’de kavga istemiyor. Başarılı olmak zorundayız. CHP bu ülkenin temel direğidir. Bize, hepimize belirli görevleri CHP bahşetmiştir. Önce ülke, sonra parti sıra gelirse şahıstır. Bu çizgiden hiçbir zaman bir partilinin ayrılmaması gerekmektedir” dedi.
MECLİS ÜYELERİ ALANA ÇIKIYOR
Başkan Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde görev yapan meclis üyelerinin gruplar halinde ilçelere dağılarak alan çalışması yapacağını anlattı. Kocaoğlu, “Büyükşehir Belediyesi’nde, belediye başkanlarımız da dahil 115 meclis üyemiz var. Meclis üyelerimizden istekli olanların bize müracaatını talep ettik. Dörder kişilik ekip şekilde 30 ilçemize yönlendireceğiz. Çalışma kasım ayında başlayacak. Bizim çalışmalarımız il, ilçe ve ilçe meclis üyelerinin çalışmaları ile karıştırılmamalıdır. Özellikle yeni bağlanan yerlerde ekip köyleri, muhtarları, STK’ları, çarşıları gezecek. Hem tanışacak hem de sorunları tespit edecek. Bunları birlikte süzgeçten geçireceğiz. Zaten biz de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Arazi yolları ve köy yolları yapılıyor. Bir haberleşme ağı kuracağız. İlçe belediyeleri tabi ki bunu kendi ölçeğinde yapabilir. Belediyelerimizin yapacağı hizmet odaklı iletişim sağlama sistemi olacak. İlçe başkanları, yöneticiler de siyasi olarak çalışacak. Biz il ve ilçelerimize zemin hazırlayacağız. Oralarda ne yaptık, ne yapacağız. Vatandaşlarımıza bilgi verilecek. Biz siyaset yapmayacağız. Oralarda ‘tanışmak için geldik’ diyeceğiz. Vatandaşlarımızı dinleyeceğiz. Muhtarlardan, vatandaşlardan bilgi alacak. Meclis üyelerimiz aktif hale gelecek. Köylerde eskiden il genel meclisi yapıyordu. Şimdi bir tane meclis var. O yüzden belediye meclis üyelerimize böyle bir görev düşüyor” diye konuştu.
BELEDİYELER ÇALIŞIYOR AMA BİZ TANITAMIYORUZ
Toplantıda konuşan İzmir İl Başkanı Ali Engin de parti içindeki meselelerin dışarı taşınmaması gerektiğini söyledi. Engin, “Daha toplantılar bitmeden dışarı vermek partiye zarar verdi. Bunu daha önce gördük. Kurulların mahremiyeti var. Kişisel sorunların dışarı vurulmaması lazım. Özellikle sosyal medya ve basın üzerinden bilgi kirliliği yapılıyor. Bu dönem buna izin vermek istemiyoruz. Belediyelerimizde bugün başkanlık sistemi var. Bu da yasanın ruhunda var. Belediye başkanları ve meclis üyeleri ayrı ayrı seçiliyor. Bazı ilçelerde belediye başkanları ile meclisler farklı oylar alıyor. Farklı seçildikleri için başkanın halk nezdinde ayrı bir ağırlığı var. Bu dönemde kavga, gürültü olmaması için çabalıyoruz. İnsanlar bize İzmir’de ciddi destek verdi. Sadece Ahmet meclis üyesi, Mehmet belediye başkanı olsun diye değil İzmir’i AKP’ye teslim etmemek için vatandaşlarımız sandığa koştu. Bize oy verenlere sahip çıkmamız lazım. Yerel yönetimler o kadar önemli ki iktidara giden yoldur. AKP gibi bir örnek var. Tayyip Erdoğan İstanbul’daki yerel yönetim anlayışını genele getirdi. Bir ön yargı var. CHP için ‘ekonomiyi, ülkeyi yönetemez’ deniliyor. Böyle haksız eleştiriler var. İzmir’de bunun böyle olmadığını anlatmamız lazım. İzmir’de belediye başkanları çalışıyor ama bunu tanıtamıyoruz. İktidar bunu nasıl tanıtıyor? Büyükşehir Belediyesi faaliyetleri yapıyor, broşür dağıtıyor. Biz de alanda çalışıyoruz. Mesela son yapılan ulaşım değişikliği var. Partililerimiz ve bizim mensuplarımız bizden daha çok eleştiriyor. Her ay ilçe başkanları toplantısı yapıyoruz. Son toplantımıza belediye yetkililerini davet ettik. Bunu savunabilmeliyiz. Bizim güçlü medya havuzlarımız, kaynağımız yok. Olsa da verilmesini istemiyoruz. Tanıtım lobilerine ayıracak bütçelerimiz yok. Bütçelerimizi halka, ihtiyaç sahiplerine aktarmak istiyoruz. Ama İzmir’de doğru işlerin yapıldığını anlatmalıyız. CHP İzmir’i yönettiği gibi Türkiye’yi de yönetebilir” dedi.
KENDİMİZE BAKACAĞIZ
Genel Başkan Yardımcısı Ercan Karakaş da konuşmasının ilk bölümünde parti içindeki eğitimin önemine değindi. Karakaş, “Partide bir eğitim varsa eski yeni tüm isimler gider. Avrupa’da bile durum böyledir. Milletvekili, belediye başkanı da olsanız gidersiniz. Parti içinde herkese eşit davranılması, aday adaylarının yarışması şarttır. Yani eğitim şart. Bundan kaçış yok. Eğer parti olarak iktidar olamıyorsak dönüp kendimize bakmalıyız. Çalışan milyonlarca insan var. Yeni bir çalışma modeli ile seçim döneminde seçmenin karşısına çıkacağız. Parti içinde demokrasi yoksa ülkede demokrasi olmaz. Bazı arkadaşlar ‘AKP’de, MHP’de ses çıkıyor mu’ diyor. Biz CHP’yiz onlar ise genel başkan, reis partisidir. İyi ki bizim partimizde kongrelerde aday çok çıkıyor. Parti içinde tüzük, güven tartışmaları vardı. Bıçak gibi kesilir gibi kesildi. Bütün partililerimiz olarak kurultaydan sonra alana çıkma geleneğimizi oturtmalıyız. Halk ile tartışarak yepyeni bir temel değerler, ilkeler programı yapacağız. Seçime gideceğiz de halka ne anlatacağız. Halka, vatandaşa tepki göstermeden olanları anlatacağız. Seçim süreçlerine belediyelerimizin yapacağı katkılar var” diye konuştu.
ÖZGÜVEN’İ ÖVDÜ
Karakaş, belediyecilik hizmetlerinin partililer tarafından halka anlatılmasını istedi. Karakaş, konuşmasında Ordu Fatsa eski Belediye Başkanı Terzi Fikri’nin uygulamalarını anlattıktan sonra Dikili eski Belediye Başkanı Osman Özgüven’i övdü. CHP’nin son yerel seçimlerde aday göstermediği ve partideki disiplin sürecinde ihracı istenen Özgüven için, “Osman Özgüven’in hakkını yemeyelim. Burada da böyle bir belediye başkanımız var. Ekmeğe, suya ve otobüse yaptığı indirimler, uygulamalarla Dünya literatürüne girmiştir” dedi.
AHBAP-ÇAVUŞ İLİŞKİSİ OLMAMALI
Genel Başkan Yardımcısı Karakaş “önseçim” talebini yerinde buldu. Karakaş, “Ön seçim olmazsa olmaz. Elbette milletvekilliği ve belediye başkanları için kontenjan olur. Kontenjanların hangi şartlarda belirleneceğinin de önceden açıklanması lazım. Listeyi ahbap-çavuş ilişkisi ile doldurursanız olmaz. Biz 29 ilde önseçim yaptık. Bunun 27’İ üyelerle yapıldı. Ben PM’de görevliyken Muğla’daydım. O zaman ‘burada üyelerle olmaz’ dediler. Sonra genişletilmiş delegelerle yaptık. Toplam genele baktığınızda ön seçim yaptığımız 29 ilin tamamında oylarımız artmıştır. Bakıyorsunuz dördüncü seçimde de aday olmak isteyenler var. Partiye 20 yaşında giren birisi üç dönem sonra 35 yaşına geliyor. Artık insanlar erginleşmiş, yeterli duruma gelmiş. Siz ‘bir 10 sene daha bekle’ diyorsunuz. Bakınız emirle, talimatlarla insanların şevkini arttıramazsınız. Bu seçimlerde genel merkezimizin seçilecek milletvekillerimizin yüzde 15’ine kadar kontenjan hakkı koydu. Bir de yasanın gösterdiği yüzde 5 oran var. Biz bu kurallara uyacağız. Örgütlerimize danışacağız. Tüzüğün gereklerini yerine getireceğiz. İzmir gerçekten önemli bir il. İstediğimiz sonuçları belli nedenlerden dolayı alamadık ama hazır olmalıyız” diye konuştu.