30 liraya tavuk şiş satan İzmir'in 'Gariban Babası'ndan eleştirilere yanıt: Bizde porsiyon küçülmesi yok!

Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Konak ilçesinde bulunan Basmane semtinde ‘Gariban Babası’ olarak bilinen bir tezgah sahibinin 30 TL’ye sattığı tavuk şiş gündem oldu. Kimisi fiyatın çok ucuz olmasından bahsetti, kimisi lavaşın içine koyduğu tavukların çok az olmasını eleştirdi.

Basmane’de tezgahı olan ‘Gariban Babası’ Kerem Gidiş’in hikayesini Egedesonsöz’e anlattı.

VİDEO İÇİN TIKLAYINIZ

NEDEN ‘GARİBAN BABASI’ DİYORLAR?
Kendisine takılan ‘gariban babası’ lakabını anlatan Gidiş, “Ben kimseyi kıramıyorum, dayanamıyorum. Küçük olsun, büyük olsun, mevki sahibi olsun, olmasın, hamal olsun, padişah olsun benim için fark etmiyor. Benim için insanlar birdir. Hepimiz aynıyız, herkese eşit değer veriyorum. İnsanların içinde biraz kibir var, olmaması lazım” diyerek hem de hayata bakışından bahsetti.

NASIL BU KADAR UCUZA SATIYOR?
Güncel fiyatların çok çok altında tavuk şişi nasıl bu kadar ucuza sattığından bahseden Gidiş, “Bize bu fiyatla satış yeter, biz de kazanıyoruz. Bazen zarar ettiğimiz günler oluyor. Çok yüksek paralar kazanmıyoruz, kazanmak da istemiyoruz daha doğrusu. Malı kısarsın fiyatı arttırırsın az müşterin olur yine aynı parayı kazanırsın. Sabah 6’dan bazen akşam 7’ye kadar ayakta çalışıyorum” açıklamalarında bulundu.

PORSİYONLAR NEDEN KÜÇÜK?
Sosyal medyada küçük porsiyonları ile eleştirilen Gidiş, bu eleştirilere “Bizde porsiyon küçülmesi yoktur. Kesimi de ben yapmıyorum, bazen büyük geliyor bazen küçük geliyor. Kesimler büyük gelince müşteri çok mutlu oluyor. Bana tezgahta yardım eden arkadaşlar var, bazen porsiyonlar küçük gelince onlara 4’lü yerine 5’li yapın diyorum. Bana yardım edenler sağolsun benden maddi olarak bir şey talep etmiyor. Hep beraber yapıyoruz. Hep beraber yemek yiyip, çay içiyoruz. Para istesem zaten bu işi döndüremem” diyerek cevap verdi.

‘BEN DE ZAMANINDA ÇOK YOKLUK ÇEKTİM, PARAM YOK DERLERSE BEDAVAYA VERİRİM’
Tavuk şiş dürümleri satarken parası olmayana dürümleri ücretsiz verdiğini belirten Gidiş, “Bana 1 lira da verseler, ceplerinde o kadar varsa yine dürümü veririm. Parası da olmasa yine veririm, başım gözüm üstünde ağırlarım. Kimseyi kıramıyorum. Tanısam da tanımasam da param yok derse veririm. Borç olarak da görmüyorum. Ben zamanında çok açlık çektim, yokluktan fuarın çimlerine de çok yattım. 33 arkadaşım vardı, 32’si gayrımeşru koşturuyordu. Ben hamallık yapıp geliyordum. Aylık kazandığın parayı gel sana günlük verelim diyorlardı. Ben girmedim o işlere. O işlere girenlerin akıbetleri kötü oldu, kimi cezaevine girdi kimisi öldürüldü” dedi.

‘BEN ASLINDA ÇOK ZENGİN BİR İNSANIM’
Gidiş, şunları söyledi: "Ben aslında çok zengin bir insanım. Ay benim, güneş benim, hava benim, derya benim, dünya benim, deniz benim, sen, ben, o hepsi benim. Görüyorum, yaşıyorum hepsi benimdir. Böyle düşününce mutlu olursunuz. Kimse fakir değil. Ben kuru ekmek de yesem mutluyum. Para, pul hepsi geçici. Çok gördük çok zengin olanları zamanında... Daha sonra Basmane köşelerinde yatıyordu"